Türk Oftalmoloji Derneği, dünya çapında glokom hastalığına yönelik farkındalık çalışmalarının arttığı Glokom Haftası kapsamında, hastalığın erken teşhisi ve tedavisi hakkında önemli bilgiler paylaştı. Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Tekin Yaşar, glokomun “göz sinirinin hasar görmesi sonucu meydana gelen, başlangıçta görme alanını daraltan, ilerleyen dönemlerde körlüğe yol açan ve sinsice ilerleyen bir hastalık” olduğunu belirtti.
Glokom Haftası ve Erken Teşhis
Her yıl düzenlenen Glokom Haftası, 09-15 Mart tarihleri arasında bu yıl da farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu hafta kapsamında tüm dünyada halkı glokom hakkında bilinçlendirmeye yönelik etkinlikler yapılıyor. Glokom, halk arasında “göz tansiyonu hastalığı” olarak bilinse de, katarakttan sonra körlüğün en yaygın ikinci nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Prof. Dr. Tekin Yaşar, glokomun ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini vurgulayarak, erken teşhisin görme kaybını engelleyebileceğini belirtti.
Glokomun Zararları ve Erken Tanının Önemi
Glokom, çoğu zaman ağrısız ilerleyen ve görme sinirinde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açan bir hastalıktır. Hastaların göz tansiyonunun yükselmesi, göz sinirinin kan dolaşımını bozarak sinir hücrelerinde harabiyet oluşturur. Bu hasar geri dönülemez olduğundan, erken teşhis glokomun ilerlemesini durdurabilir ve görme kaybını engelleyebilir. Türkiye’de yaklaşık 2,5 milyon glokom hastası bulunduğu tahmin edilmekte, ancak bu kişilerin yarısı hastalıklarından habersizdir.
Glokomun Görülme Sıklığı ve Risk Faktörleri
Prof. Dr. Tekin Yaşar, glokomun her yaşta görülebileceğini ancak genellikle 40 yaş ve sonrasında daha sık ortaya çıktığını belirtti. Yaş ilerledikçe görülme sıklığının arttığını ve glokomun kadınlarda daha sık görüldüğünü, doğumsal olan türlerinin ise erkeklerde daha fazla olduğunu ifade etti. Ailede glokom hastası olanların düzenli göz muayenesi yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Yaşar, glokomun tedavi edilememesinin, hastalığın erken tespitiyle engellenebileceğini söyledi.
